Ne zaman "hafıza kaybı" konulu bir film izlesem, böyle birşey ya benim de başıma gelirse diye endişelenmekten alamam kendimi. Kişinin kendisi kadar sevenleri için de bir travma olabilecek bu hadiseyi işeyen çokça film izledik değil mi? Biliyorsunuz artık ben, eski bene göre "daha çok film daha çok kitap" hedefi ile bolca bişiler biriktiriyorum taslaklarımda ;) İşte bu birikenlerden aynı konuyu işleyen iki farklı film...
|
Bir anda 15 yıl sonrasında ve de başka bir hayata ve statüye sahip bulmak kendini... "Başka Bir Kadın (La vie d’une autre)", bu açılımdan yürüyen dramatik, fantastik, romantik komedi.
Marie'nin yaşadığı "hafıza kaybı" neticesinde asla istemeyeceği bambaşka bir kadına dönüşmüş olması elbette çok can sıkıcı bir durumdur. On yaşındaki oğlunu dahi tanımaz örneğin. Tüm bunlar yetmezmiş gibi evliliği de bitmek üzeredir. Nedeni ise yazık ki içinde bulunduğu durumudur. Çözümü içinde vücut bulan bu "başka kadın"ı alt edip "eski ben"e dönmekte bulur Marie.
Film neredeyse tamamen "Juliette Binoche" nin oynadığı "Marie" üzerinden gidiyor denebilir. Hal böyle iken Juliette Binoche'nin kusursuz peroformansına değinmemek haksızlık olacaktır. Özellikle içinde bulunulan duygunun izleyiciye geçmesi açısından on numara iş çıkarmış güzel oyuncu.
Film rutin bir tempoda seyrediyor. Senaryo ise filmde işlenen iki farklı zamanı dengelemek konusunda zayıf kalmış gibi. Öyle ki bittikten sonra dahi yerine oturmayan parçalar soru işaretleri olarak kalıyor sanki izleyicide. Yine de filmi bütünüyle değerlendirdiğimde, çıtanın basit bir romantik-komedinin oldukça üzerine çıktığını söyleyebilirim.
Aşk Yemini (The Vow)
Yönetmen: Michael Sucsy
Oyuncular: Rachel McAdams, Channing Tatum
Tür: Dram, Romantik
Yapım: 2012 / ABD / 104 dk.
|
"Aşk Yemini (The Vow)", gerçek bir olaydan esinlenen ve belki de bu yüzden o sıcaklığı karşı tarafa geçirmede oldukça samimi ve de dramatik bir hikaye. Birbirlerini çok seven genç çiftimiz bir akşam bir kaza geçirirler. Leo kazadan zarar görmemiştir ancak eşi Paige hafızasını kaybetmiş ve yakın dönemine ait yaşadıklarını hatırlamamaktadır. Filmin bundan sonrasında Leo, kendisini anımsamayan, birlikte aşk yemini ettikleri evlilikleri hakkında artık tek bir fikri olmayan ve haliyle ona bir yabancıymış gibi davranan Paige'nin sevgisini tekrar kazanmak için umutla ve sabırla çabalayacaktır.
Sevgi, aşk, evlilik, sabır, saygı, hoşgörü, emek... Herbir sözcük üzerine düşündürürken izleyiciyi yormadan içine akıveren bu hüzünlü öyküde insan kendini özellikle Leo'nun yerine koyduğunda sevginin en temel besininin "emek" olduğu kanaatinde birleşiyor bir kez daha.
"Sonunu bildiğimiz bir hikayeyi niye izliyoruz ki?" diye sorduğum zaman kendime, filmde işlenen tüm duyguların tam da olması gerektiği kadar oluşuna bağladım ben sevgili blogcanlar. Tabi bu ölçüyü tutturan iki oyuncumuzun da rolünün hakkını verdiği gerçeğini yadsımamak gerek. Bir de "Rachel McAdams" çok şirin, söylemeden edemiyciim :))
Bu sefer de böyleee. Bol filmli günler herkeslere...
Aşk Yemini filmini ben de izledim. Adama hayran kalmamak mümkün değil. Bütün kadınlar böyle yakışıklı,anlayışlı,sabırlı ve sevgi dolu birini ister:)
YanıtlaSilaynen, Allah'ım hepimize böyle bir eş nasip etsin :)
Sil"Başka Bir Kadın" filmini izlememiştim. Yazını okuduktan sonra ilgimi çekti.
YanıtlaSilZaten böyle konuları da severim.
İzlenecekler listeme ekledim, teşekkürler :)
umarım seversiniz...
Sil