17 Eylül 2011 Cumartesi

12.İstanbul Bienali, ve Sahaf Festivali

      Geçtiğimiz Pazartesi iki ay sürecek bir eğitim için Ankara'ya geldim. Eylül'ün gelişiyle İzmir'de akşamların hafiften serinlemeye başladığı bir tarihte İzmir'den ayrı kalmak benim için nahoş bir durum arzetmekte. Zira İzmir'in bunaltıcı sıcaklarından artık bıkmış, sert geçmeyen kışını özlemiş bir haldeyim. Eylül ayını da bi ayrı severim ben...Ancak bu yıl Ankara'nın Eylül ve Ekim'ini yaşamak nasip olacak bana.
      Hafta içi eğitimle geçecek olsa da hafta sonlarımız bize ait. Ben de ilk hafta sonumu İstanbul'da yaşayan kardeşimi görmeye gelerek değerlendirmeye karar verdim. İstanbul'a gelmişken de neler yaptım bugün?


(Beyoğlu Belediyesi tarafından 2008 yılı Mayıs ayında birincisi düzenlenen festivalin bu yıl 5.si düzenleniyor. 5. Beyoğlu Sahaf Festivali 06-18 Eylül 2011 tarihleri arasında Trt yanı Tepebaşı’nda…
Açılış: 06 Eylül Salı, 11:00

Kapanış: 18 Eylül, 23:00
Mekan: Beyoğlu, Tepebaşı, Eski Tüyap şimdiki TRT Binası Önü)





        Eski kitaplara dokunmak ayrı bir tattır benim için...Sararmış sayfalar, altı çizili cümleler, okuyucudan kalan herhangi bir not, kitabın üzerine bıraktığı bir iz...O yaşanmışlık hissi mi güzeldir, eski oluşundaki tarih kokusu mu bilmem...Ama severim işte...Keyifliydi...Hala görmek isteyenler için yarın son gün...

     Sahaf Festivali'nden sonrası benim için daha heyecanlıydı: 12.İstanbul Bienali 










İsimsiz (12. İstanbul Bienali), 2011


12. İstanbul Bienali sanatla politika arasındaki zengin ilişkiyi araştırıyor ve hem biçimsel bakımdan yenilikçi, hem de siyasi anlamda sözünü esirgemeyen yapıtlara odaklanıyor. 12. İstanbul Bienali, Küba asıllı Amerikalı sanatçı Felix Gonzales-Torres’in (1957-1996) yapıtlarını çıkış noktası olarak alıyor. Gonzalez-Torres’in çalışmaları bir yandan kişiselle siyasi arasındaki alanı kat ederken bir yandan da sanatsal üretimin biçimsel yönlerine önem veriyor; günlük yaşam temalarına, üst modernizm, minimalizm ve kavramsalcılıktan atıflarda bulunuyor.

Felix Gonzalez-Torres yapıtlarına "İsimsiz" ile beraber parantez içinde bir ism verirken izleyicinin alternatif okumalarına , kendi subjektif bakışına ve farklı yorumlarına alan açmaktadır. Başlığımız aynı zamanda Gonzales-Torres'in kendi sanat yapıtlarının isimsiz kalması gerektiği fikrini yansıtıyor. "Çünkü anlam daima zaman ve mekanda değişkendir."  

(Bienal El Kitabından)


     
Benim ilk Bienalimdi, dolayısıyla çok keyifliydi. Gidecek olanlara uyarı: Saat 19:00'da kapanıyor, bizim yalnızca iki saatimiz vardı biraz aceleye getirdik tadını çıkaramadık. Tavsiyem uzun bir zaman ayırın, gitmeden fazla yorulmayın... !13 Kasım'a kadar sürecek olan Bienal için ilgili link:
http://12b.iksv.org/tr/giris.asp?c=1&id=38          İyi gezmeler...

2 yorum:

  1. sevgili özge,
    ne güzel bir günmüş:)
    fotoğraflar da çok hoş!

    YanıtlaSil
  2. gerçekten de harikaydı benim için

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...