31 Mayıs 2014 Cumartesi

Çekilişe Buyurun!


Sevgili Vintage Witch yaza merhaba derken izleyicileri için güzel bir çekiliş düzenliyor. İlgilenenlerin dikkatine :)

,

http://vintage-witch.blogspot.com.tr/2014/05/vintage-witch-ile-yaza-merhaba-cekilisi.html

14 Mayıs 2014 Çarşamba

Bu İşin Fıtratı Bu mu Gerçekten?


Maalesef... En fazla işçi kaybının yaşandığı faciaya doğru gidiyoruz...

Gün boyu ülkemde olup biten bu acı facia ile ilgili gelişmeleri takip etmeye çalışırken, her geçen saat artan ölümleri duymak iyice bozuyor moralleri. Gerçi sözünü ettiğimiz kayıpların insan olduğunu göz önüne aldığımızda (malum bu ülkede giderek değerini yitiren bir olgu "insana verilen değer") "bir" de yeterince büyük bir sayıdır aslında. Sayılar arttıkça dikkat çekiciliği artıyor ama işte. 

Gün içinde gözüme çarpan ayrıntılardan birini paylaşmak istiyorum:

"CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel tarafından, Soma'daki maden ocaklarında meydana gelen iş kazalarına ilişkin önergesi reddedilmişti."

Şüphesiz böyle bir soru önergesi, söz konusu bölgede yaşanan önceki kayıpların harekete geçirdiği bir refleksle sunulmuştur. Yani belli ki, bölgede eksik birtakım şeyler söz konusudur. Bu önerge bir önlem olabilir miydi diye sormak bu noktadan sonra çok bişey kazandırmayacak kimseye ama hükümetin her yaptığını sorgusuzca kabullenen sevgili vatandaşalar için küçük bir soru işareti bile oluşsa belleklerde, bu da bişeydir.

Ve sayın başbakan bu işin fıtratının böyle olduğunu vurgularken kendini haklı çıkarma psikolojisi ile diğer ülkelerden verdiği benzer facialarla güya tezini destekliyor. Ancak dikkat ediniz bu örneklerin biri 1800'lü yılların sonları diğerleri ise 1900 lü yılların ilk onları. Bu paylaşımı yaparken şunu atlamış olmalı ki saydığı ülkelerde (Almanya, İngiltere, İtalya) son 20, 30 hatta 50 yıldır böylesine feci patlamalar olmadığı gibi maden işçilerinin ölümleri ile de karşılaşılmıyor. E o da haklı, vicdanını susturması gerekiyor bi şekilde. 

Şimdi ne yazılsa eksik aslında. Çok bile uzattım esasen. Amacım bu kadar yazmak değildi ancak halkı salak yerine koymaya çalışmaları artık katlanılmaz boyutlarda hakikaten. O konuşmaları duyunca yazmadan edemedim o sinirle.

Tek söylenebilecek; ölenlere rahmet, geride kalanlara Allah'tan sabırlar dilemek. Bir de ölü sayısının artık durması. Hala devam eden kurtarma çalışmalarında can kaybına rastlanmaması.




12 Mayıs 2014 Pazartesi

Üç Kitap Bir Arada

Nicedir paylaşmak için taslaklarda olan bir postu yayımlama vakti bu akşama nasipmiş demek ki ;) Yenisini okudukça üzerine ilave ettiğimden son halini ancak verebildim. Veee işte -özellikle- kitapsever arkadaşların ilgi ve beğenisine sunacağım türü ve konuları birbirinden apayrı üç adet kitap.

"Bir Cadı Masalı", öfke ve öfkenin dışavurulması üzerine bir kitap. Bu konuyu toplumdaki cinsel roller üzerinden incelemiş "Leyla Navaro"

Arka kapakta da dediği gibi "Erkeğin öfkesini dışavurması 'erkekçe' bir davranış olarak hoşgörülür, kabul edilir ve neredeyse desteklenirken, kadın (...) öfkesini bastırmaya koşullandırılır."  

Yazar bu kitabında yukarıda değindiğim ana tema ekseninde, öfkemize kulak vermenin gereğini, kızgınlıklarımızı ifade ederken izlenecek yolun önemini, ilişkilere yansıyış hallerini vs ... anlatırken gerçek yaşam öykülerinden örneklere de değinmiş. Çok fazla olmasa da ara ara yer verdiği karikatürlerle de kitabı süslemiş :)

"Haset ve Rekabet" ten (http://peacelilyozge.blogspot.com.tr/2013/01/2012de-okudugum-son-kitap.html) sonra yazardan okuduğum ikinci kitabıydı "Bir Cadı Masalı". İlki gibi burada da akıcı ve kolay bir dil kullanıyor yazar. Mesleki birikimini hissettirirken güncel anlatımdan uzaklaşmayışı nedeni ile bir çırpıda okunuyor.

Ben, içinde "psikoloji" olan eserleri severek okuyorum oldum olası. Bu da gayet keyifliydi bu sebepten.

Aslında "bestseller"lara karşı çok da sempatik durmayan bir okur olarak, arkadaşımın önerisi üzerine dikkatimi çekmeyi başarmış bir kitap "Küçük Mucizeler Dükkanı"





Hayatın içinden, hikayeleri birbirinden farklı dört kadın. Tahmin edildiği üzere birgün bir yerde yolları kesişir. Aralarında gelişip büyüyen dostlukları, iyileştirici etkiler doğurur illa ki. 

Esasen, böööyle rahat bişeyler okuyim, kafam dağılsın modunda bir eser olacağını düşündüğüm bu kitabı bitirdiğimde tam da sandığım gibi buldum. Akıcı, kolay bir dil. Oldukça sıradan hikayeler (burada "sıradan" derken olumsuz anlamda değil gayet içimizden hikayeler olduğunu söylemek istediğimi de belirtmeliyim. :)) Belki de bu yüzden  sürükleyici de bir anlatım.

Son olarak okuduğum türler içinde benim için bir ilk olan "Esmaların Gizli Hazinesi" ne gelecek olduğumda ise öncelikle belirtmeliyim ki; kitapla ilgili görüşlerimi burada paylaşmak ya da paylaşmamak konusunda biraz tereddüt etmedim değil. Nihayetinde konu oldukça hassas çünkü. Kitapta anlatılanlara bakarsak özetle; yazarımız "Nilda Ferhan Efeçınar", Allah'ın 99 sıfatının enerjilerinden bahsederken, onları belirli sayıda zikretmemizin bize sağlayacağı olumlu dönüşleri anlatmak istemiş. 





En büyük sığınağımız değil mi ki Rabbimiz. "O" herkesten daha çok yakınımız, yaklaşmaya çalıştığımız...

Benim için -neredeyse- elimden düşürmediğim, tekrar tekrar da okuyacağım bir eser oldu açıkçası. Kitap Esmaları zikretmeyi günlük yaşamımda bir alışkanlık haline getirmeme kaynak oldu diyebilirim. 

İşte bu defa da böyleee kitapsever canlar.

Bol kitaplı günler hepimize.

Sevgiler...

10 Mayıs 2014 Cumartesi

Bahar Çekilişi


Güzel bir bahar çekilişi ilgililere duyrulur :)



http://kiriksemsiye.blogspot.com.tr/2014/04/bahar-cekilisi-yapaym-dedim.html?spref=bl

Herkeslere bol şans...


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...