14 Şubat 2013 Perşembe

Mim: Hangi şekilde kitap okumayı seversiniz?

Sevgili deeptone (sadevederin.blogspot.com) tarafından mimlenmişim. Kendisini kırmayıp müsaadenizle cevaplıyorum efenim:

Hangi şekilde kitap okumayı seversiniz?


Ben kitap okurken mutlaka uzanarak okumayı seviyorum. Olağanüstü bi durum yoksa mutlaka her akşam yatağıma girer uyumadan önce kitabımı okur, uyku bastırınca da başucuma bırakırım. Kitabı elimden bırakır bırakmaz da gözlerim kapanır zaten. Bu durumdan da ayrıca muzdaribim. Zira yatmadan önce kitap okumak bende niçin uyku ilacı etkisi yaratıyor çözemedim. En fazla yarım saat dayanabiliyorum, hemen uykum geliyor. Bu nedenle de kitaplarımı çok uzun bir zaman diliminde bitirebiliyorum. 


Bi de mutlaka beğendiğim yerlerin altını çizerim ya da "yıldız" koyarım cümlelerin başına. Sonra da bunları alıntı yaparım ajandama. İlerde dönüp bakınca anımsamak hoşuma gidiyor. Hatırlayamadığım da oluyor. O zaman sinir oluyorum, hafızama kızıyorum, unutkanım diye üzülüyorum ama olsun gene de yazıyorum çoğu kez. Seviyorum yazı yazmayı ondan belki de ;)

Gece yatmadan önce ayırdığım bu zamandan başka, metro veya otobüs beklerken de okuduğum oluyor. Ancak durakta beklerken daha ziyade gazete okurum ben. Genellikle işe giderken gazetemi alır, durakta beklerken de okumaya başlarım. Yolda da kısa bir süre devam edebilirim okumaya, fakat belli bir süre sonra yolculukta bir şey okurken midem bulanmaya başlar niyeyse (Benim gibi olanlar vardır mutlaka.).  

Sahilde, şezlongda uzanırken de kitapsız asla kalmam. Bunu yapabiliyorsam tatildeyim demektir. E haliyle o kitap da tadından yenmez ;) Kitap okumadan alınan haz iki-üç katına çıkar.

Artık "okumak" deyince interneti de anlamamız gerekiyor sanırım. Ben hiç internet aracılığıyla kitap okumadım. Gazeteleri okuduğum olur tabi bu yolla. Fakat kesinlikle aynı keyfi vermediğini düşünüyorum. Bi kere -sizde de aynı şey oluyor mu bilmiyorum ama- insan acele acele okuyor nedense ya da yazının sonu gelmeden yarıda kesiveriyor. Ya da başka sayfalara yönlenmiş buluyor kendini. Sonuçta aynı şey değil yani. 

Gazete en çok Pazar gününe yakışıyor ama di mi? Zaman sıkıntısı olmadan uzayıp giden kahvaltı eşliğinde, bitmek bilmeyen Pazar ekleriyle...

Bi Pazar tüm gazeteleri alıp koca bir Pazar günü sadece gazete okuma hayalim var biliyo musunuz? Bi engel de yok ama yapamadım hala :)

İşte benden böyleeee...

Kitapla kalınız...



10 yorum:

  1. "Artık "okumak" deyince interneti de anlamamız gerekiyor sanırım." evet ben bu kısmı unutmuşum, hatta kitaplardan daha çok internette okuyoruz..Bir pazar gününü ben de ayırmıştım gazete okumaya ama internetten erişebildiğim tüm köşe yazılarını okumuştum :) yapılabilir bir şey.

    YanıtlaSil
  2. :)hihi o zamaaaaan yatakta okumaaaaa :) kızma hafızana yaaaa olur öle ki :) otobüste okuyamam ben de :) hımmm şezlong kitapları yayınlasınlar o zaman :) netten ben de okumadım. ama üç silahşörler 2'yi basıp okudum ingilizce. :) kitap halinde daha iyi haklısın :) pazar sabahı bir kafede-özsüt örneğin-kahvaltı ve gazte peek severim. :) eeee yap bu pazar o zaman. bak böle dışarda kahvaltıda yaparsınız. :)

    YanıtlaSil
  3. Hi hi ben daha kötü bir durumdayım, yatarken sayfalarca kitap okumak istiyorum ama neredeyse her zaman elime kitabı aldıktan 10 dk sonra, çattttt diye bir sesle irkiliyorum; "ne ooo aaaa kitap elimden yere düşmüş :))" Kitap okumak bende de etkisini dakikalar içinde gösteren uyku ilacı etkisi yapıyor :)
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok feci bi durum, hiç bir gün planladığım kadar okuyamıyorum :(

      Sil
  4. Bir uzmanın dediğine göre yatarak kitap okunduğunda uyku basmasının sebebi, yatmanın uyku ile ilişkili bir şey olması. Vücut, yattığında uyuyacağını zannediyor ki bunu başarıyor da:) Mutlu günler:)

    YanıtlaSil
  5. sevgili zeze,
    ahh hafta sonları tüm öğleden sonrayı gazeteye ayırmaya bayılırım ben de!! kahve molalarıyla mesela;)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...