İş yaşamım başlayalı uzuuun yıllar olmasa da (2006'dan bu yana - arada fire verdiğim zamanlar da oldu ama) bana kattığı çok şey oldu. Şimdi efenim bugünkü postumda bu engin deneyimlerimi paylaşıciim:
- Bankacılığa adım atalı üç-dört ay olmuştu, mide şikayeti ile doktora gittiğimde "ülser başlangıcı" dedi ve ekledi "Madem bankacısın, bu ilacı çantandan eksik etme."
- İstifa ederken ise ciddi anlamda psikolojim bozulmuştu ki, yaklaşık bir yıl boyunca görev yaptığım semte bilinçli olarak gidemedim ve orada oturduğunu öğrendiğim insanlardan nefret ettim. Uzun süre anti-depresan aldım. (psikiyatriste danışarak tabi)
- 6 ay öncesine kadar "Haşimato" (bir çeşit tiroid hormonu hastalığı diyim kısaca) nedeni ile ilaç kullanmakta idim. İki yıl kadar aynı ilacı belli kontrollere bağlı olarak farklı dozlarda aldım. Şu süre "ilaçsız bünye ne yapıyo bakalım" diye içmeme dönemi ama tabi rutin kontrollere devam...
- Gel zaman git zaman, zaten kendimi bildim bileli "Migren" illeti yüzünden çektiğim baş ağrılarımın şiddeti ve sıklığı arttığı gibi (normal) ağrı kesiciler de iş görmez bir hal aldığından Migren ilaçlarına dayanmak zorunda kaldık.
- Bunun yanında Nöroloğumun denediği bilimum Migren haplarına cevap vermeyen bünyem için "Migren tedavisi için Nörolog yanında bir de Psikyatriye de görünsen" şeklindeki parlak fikriyle Psikiyatriste de (tekrar) gidince anti-depresanlara "merhaba" demiş oldum yeniden.
- (Arada atladıklarım olabilir; ben en mühim olanları yazarak sonuncusuna gelmek istiyorum artık:) Uzun bir süredir "boyun ağrısı" çektiğimden " bir de Fizyoterepi Uzmanına görünmek gerek" dedim kendime ve tahmin ettiğiniz üzre MR çekildi. Bugün sonucu alıp doktorumla görüştüğümde "boyunda düzleşme" olduğunu, fizik -tedaviye başlamamız gerektiğini öğrendim kendisinden...
- Şimdi özetle ben ne demeye çalışıyorum?
- Tüm bu farklı uzmanlık alanlarına hitap eden hastalıklar ortak bir paydada birleşiyorlar aslında: "STRESSSSS!!!!"
Foto:http://www.yeniada.com/cagimizin-buyuk-sorunu-is-stresi.html |
- Bunu ben söylemiyorum, uzmanlar söylüyor vallahi. Her biri farklı ilaçlar yazdı ama hepsi "Stresi Azalt!" dedi.
- Peki strese en çok nerde maruz kalıyorum?
- Tabi ki, zamanımın çoğunu tükettiğim iş yerimde.
Foto:http://murattanhu.blogspot.com/2010/12/ev-isi-zor-gercekten.html |
- Öyleyse ne yapmak istiyorum biliyor musunuz?
- Hala, toplumbilim "everkeği" kavramına uzak bakıp "evhanımlığı" geçerliliğini korurken; kocama, "Bana artık sen bakar mısın? Bak bünyem ortada işte. Kaldıramıyorum demek ki canım ben bu iş temposunu!!!" demek istiyorum. Belli mi olur zaman hızlı değişiyor gün gelir "everkekliği" diye bişey çıkar da eşim benden hızlı davranırsa naparım? Malum, evi geçindirmek için en az birinin çalışması gerek:) Biri beni durdurmazsa içimdeki evhanımını tutamıycam artık:)
Lütfen bana çalışmam için geçerli güzel sebepler gösterin...Lütfen, Lütfen, Lütfen...
'kendi ayaklarının üzerinde durmak için' desem, hepimiz güleriz artık herhalde :) anne baskısı :)
YanıtlaSilOnTheRoad; güldürdün beni gerçekten de:) "anne baskısı" doğru ama özellikle de kendisi çalışmamışsa daha bi baskıcı sanki, ben mesela (kızım olursa ve) kızım çalışmak istemezse onu anlayabilirim bu konuda gibi geliyor...ama onlar çalışmamışsa eğer zorluğunu anlayamıyor ve hep iyi yanlarını görüyor gibi...
SilBENCE MADDİ AÇIDAN SIKINTIYA DÜŞMEMEK İÇİN DENİLEBİLİR :)
YanıtlaSilDerya, ah evet "maddiyat"...
SilEv kadınlığı kurumuna ihanet etmek isteyen birine cevap vermek düşmez diye düşünüyorum:(
YanıtlaSilkitap eylemcisi, yoksa iş hayatına mı adım atacaksın, yukarıdaki yazımı bi daha oku ve uzun uzun düşün :)
Silsevgili zeze,
YanıtlaSilçok eğlenceli bir yazı olmuş;)
geçmiş olsun;)
ezgi, eğleniyoruz işte kendi kendimize napalım...
SilBir kadın neden çalışır?
YanıtlaSilÇünkü bir süre sonra asla bitmeyen, hatta bir kısır döngüye giren ev işlerinin stresi altında ezilmeye başlar. Eş ve çocuklar patron ya da müdürden daha acımasızdır. Yıllık, saatlik izin vb yoktur. Özgürce harcanabilecek para yoktur. (Örneğin yorulduğun bir an geldiğinde gönül rahatlığıyla temizlikçi tutamazsın; önce eşine sorman lazım.)
Arkadaşların çoğu çalışıyorsa gerçekten yalnız kalınır.
Ev kadını olmak için okul okumaya gerek yok, ne diye dirsek çürüttün madem, derler adama. Ben derim mesela.
Günün birinde çalışmak zorunda kalınırsa (medeni ya da maddi durum değişikliği) ev kadınlığı ile geçen süre ne yazıkki CV'ye bakanlar tarafından kaale alınmayacak ve iş bulma oldukça güçleşecek.
Sen yine de az paralı da olsa kendine göre bir iş bak. Paslanmasın beynin.
(Valla sordun diye yazdım, yoksa bana "sana ne yahu?" dersen çok pis afallarım.)
Mutluluklar...
zeynep, paylaşımın için öncelikle teşekkürler...
Silçalışan kadınlar, aynı zamanda evde de evhanımlarının yaptıklarının birçoğunu yapmaya da mecbur dğiller mi ama? Belki ayda bir/onbeş günde bir temizlik için destek alınıyor ancak rutin işler konusunda çalışan kadın, çalışma hayatından arta kalan o kısıtlı zamanında hem eve hem çocuklarına zaman/enerji ayırmak için çabalamıyor mu? (eşleri yardımcı olan istisna ve şanslı modeller dışında tabi)
bu bakımdan ben, maddi anlamda ihtiyacım(ız) olmasa, gerçekten evhanımlığını seve seve tercih ederim. evime, kendime, sevdiklerime daha çok zaman kalır... stres denen bişey de kalmaz diye düşünüyorum...
sevgiler...