10 Şubat 2016 Çarşamba

Geç Kalan Post

Bloğuma sadakat konusunda başarısız olduğum doğrudur :( 

Ama ara ara yazma hamlelerinden kendimi alamadığım da doğrudur.

O zaman kasmadan, sadakat yeminleri etmeden ve -daha önce de söylediğim üzere-ileride dönüp hatırlamak niyetiyle, yani en başta kendim için canım her istediğinde yazmak için burdayım.

Neleri atlamışım? Mesela 2015'i hangi kitaplarla kapattım? Kaldığım yerden devam edersem:

Bir Terapistin Arka Bahçesi - Alper Hasanoğlu


Bir psikoterapist olan yazarın kişisel ve mesleki deneyimlerini paylaştığı kitap; film ve kitap seçimini her zaman dikkate aldığım sevgili ezgiciğin kütüphanesinden ödünç alınmış ve de çok çok beğenilmiştir.

Kitapları cümlelerin altlarını çizerek okuyan biri olarak bu kitap için diyebilirim ki, altı çizili kalmayan cümle sayısı çizdiklerimden daha az olmuştur. Genel olarak yazar hayatın anlamı, birliktelikler, ikili ilişkiler, ötekini anlama konularını ele almışsa da bana göre kitap bir kişisel yüzleşme/kendini tanıma el kitabıdır.

Sırça Fanus - Sylvia Plath



"Okunacaklar Listem"de yıllardır okunmayı bekleyen bu eser nihayet kenarına tik atılmaya nail oldu. 

Arka kapaktan aktarıyorum:

"20. YY. edebiyatının edebiyatının efsane yazarlarından S. Plath'in tek romanı. Büyük ölçüde özyaşamöyküsel bir yapıt. Şiirleri ve öykülerinde de ölüm ve kendini yok etme temalarını işlemiş olan Plath, bu romanın yayınlanmasından bir ay sonra, 31 yaşında, yaşamına kendisi son vermiştir."

Benim esere ilişkin notum da şudur: müthiş bir dil, sürükleyici bir kurgu... Okuyunuz, okutunuz...


  • İnsan Olmak - Engin Geçtan




Yaklaşık on yıl önce mezuniyet sonrası katıldığım sertifika programlarından birinde bir eğitimcinin önerisidir işbu eser. Cv imi dolu göstermekten başka hayatıma çok da bir katkısı olmayan o kursun bu eseri duymama vesile olduğu doğrudur. 

Kitabı geçen yılki İstanbul Sahaf Festivali' nden ikinci el olarak edinmiş ve nihayet eseri hafızama yazışımdan yaklaşık on yıl sonra da okuma zaferine ulaşmıştım. 

Gerçekten hiç tereddütsüz diyebilirim ki, bu kitabı okumak kendinize yapacağınız en büyük iyilik olacaktır. 
Çok kalın olmayan hatta ince bile diyebileceğimiz eser sayfa sayısının kat kat fazlası derinliktedir. 
Bir defa okumak da yetmeyecek tekrar tekrar göz atma ihtiyacı duyulacaktır. Kütüphanemizde yer alması çok iyi olacaktır yani :) 

Gerçek Özgürlük - Doğan Cüceloğlu


  • Daha önce de severek okuduğum eserleri olmuştu. Son kitabınınsa ismi çok çekmişti beni ve "alınacaklar listem" deki yerini almışken, evren bu büyük isteğimi duymuş olmalı ki kitap hediye olarak gelmişti. Okumakta olduğum kitap (İnsan Olmak) biter bitmez sıra ondaydı elbette. Doğan Cüceloğlu'nun alışkın olduğumuz kolay ve sürükleyen üslubu hem öğretiyor, hem eğitiyor, hem de sorgulatıyordu. Yazın plajda güneşlenirken dahi okunacak kadar akıcı (ki benim de yaz tatilimde valizimde geldi) ama bir o kadar da dolu dolu. Kitabın tanıtımında yazanlarla bitirecek olursam:

  • Üniversite öğrencisi Timur ile profesörlükten emekli Yakup Bey tanışırlar. Yakup Bey, Timur'un gözlerinde duygu, düşünce ve davranışlarıyla yaşamı özgürce kucaklayamayan, özüne ulaşamamış bir gencin iç yalnızlığını ve burukluğunu görür. Aylar sürecek bu sohbet Timur için kültür robotluğundan "şahsiyet" olmaya götüren bir özgürlük yolculuğuna dönüşür.

    Günübirlik Hayatlar - Irvin D.Yalom
  • Bir son çıkan daha dikkatimi çekmiş ve yine yine sevgili ezgi imdadıma yetişmiş benden önce kitabı edinmiş sonrasında da benimle paylaşmıştı. Okuduğum her eserinde bir kez daha hayran kaldığım yazar, ünlü psikiyatr Irvin D. Yalom, son eserinde gerçek psikoterapi seanslarından derlediği öykülerinde "anlamlı bir yaşam" ve özellikle "ölüm" konusunu yazıyor. Beni yine çok etkiledi, keyif alarak okudum. 
  • Schopenhauer Tedavisi Bugünü Yaşama Arzusu - Irvin D. Yalom 

  • Yalom'un doyumsuz tadı damağıma bulaşmışken yine bir öneri ile geliyor canım ezgim "Aaa Yalom'u seviyorsan bunu nasıl okumazsın şimdiye kadar?" diyerek uzatıyor "Bugünü Yaşama Arzusu" nu. Haklı da çıkıyor. Kalın oluşu sebebiyle biraz uzun sürüyor bitirmem ama ben halimden gayet memnun sonsuza kadar bitmese okurum diyecek kadar hevesle okuyorum bu eserini. Beni en çok etkileyen eseri diyebilirim. Dünyanın ilk gerçek grup terapisi romanı olan kitapta yine "ölüm" kavramı ön planda. Bundan başka ilişkiler, arayışlar, beklentiler, korkular... Ama romanı daha da özgün kılan, Schopenhauer'in hayatının/fikirlerinin/felsefesinin romana ustalıkla serpiştirilmiş olması. En az psikolojik eserler kadar felsefik türler de büyük keyif verir bana. Bu durumda romandan aldığım keyif duble oldu sevgili kitapsever dostlar. En son bitirdiğim olması sebebiyle hafızamda en taze oluşundan mı bilmiyorum  ama diyebilirim ki bu roman bir şaheser.
  •  2015'i bu okuma halleri ile kapattığımı bildirir, 2016'da çok çok daha fazlasını okuma hayalleri kurduğumu söyleyerek burada yazıma son veririm.
  • Sevgiler...










         

1 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...